YARGITAY’IN ve YARGITAY KARARI SONRASI MAHKEMELERİN KOMBASSAN MAĞDURLARININ ZARARLARININ GİDERİLMESİ İÇİN VERDİĞİ KARARLAR, YASA TEKLİFİ İLE ORTADAN KALDIRILIYOR.
Kamuoyu tarafından çok iyi bilinmekte olduğu üzere, Kombassan Holding yöneticileri ve çalışanları 1990’ların sonları ve 2000’li yıllar boyunca yüksek oranda kar payı dağıtılacağı ve yatırılan paranın istenildiği anda geri iade edileceği taahhüt ve vaadiyle yurt dışında çalışan ve yurt özlemi çeken Türkler’den, milli ve dini duyguları sömürülerek ve çoğu zaman camilerde yapılan toplantılarla yüksek miktarlarda para toplamışlardır.
Ancak Kombassan tüm vaatlerine rağmen, kar ödemelerini yapmamış ve paralarını iade almak isteyen kişilerin paralarını iade etmemiş, binlerce kişiyi bu şekilde aldatarak mağdur etmiştir.
2014 yılına dek tüm mağdur vatandaşlarımızın davaları şirket ortağı oldukları bu nedenle verdikleri paranın iadesini isteyemeyecekleri gerekçesi ile reddedilmiş ancak 2014 yılından itibaren Yargıtay bu mağduriyetin önüne geçecek kararlara imza atmaya başlamıştır. 2014 yılından bu yana Yargıtay’ın kararlılıkla, Kombassan ile Kombassan’a para yatıran kişiler arasında, kişilerin yatırılan paranın istenildiği anda geri iade edileceği taahhüt ve vaadiyle kandırılmış olduğu gerekçesiyle, gerçek bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığı sonucuna vararak mağdurlar tarafından Kombassana ödendiği ispatlanan tutarların Kombassan tarafından iadesi, mağdurların uğradığı zararların giderilmesine karar vermiştir.
Bu Yargıtay kararları sonrası Konya Ticaret Mahkemeleri, Artı Adalet Hukuk Bürosu tarafından takip edilen davalarda ve diğer örnek davalarda Yargıtay kararlarındaki hukuki gerekçelerle, mağdurların zararlarının Kombassan tarafından giderilmesi yönünde hükümler vermişlerdir. Bu kararlar Kombassan vekilleri tarafından istinaf edilmişse de bu kararlar icraya konmuş ve alacak tutarları icra dosyasına teminat yatırılması suretiyle tahsil edilmiştir.
Kombassan mağduru olan müvekkillerimiz ve diğer birçok kişinin yıllardır süregelen mağduriyetlerinin sona erdiği günlere gelindi mutluluğu yaşanırken meclis tarafından onaylanan Kanun Tasarısı ile bütün umutları yerle bir olmuş bunca yıldır verilen hukuk mücadele tek bir kanun maddesi ile tamamen yok edilme riski altına girmiştir.
21 Kasım 2019 tarihinde meclis tarafından kabul edilen 7193 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun tasarısının 41. Maddesi ile yapılan düzenlemeyle ;
“…31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.”
Hükmüne yer verilmiştir. Henüz yasalaşmamış olan bu hüküm ile mahkemelerin “taraflar arasında gerçek bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı” ve “Kombassan ve benzer şirketlere para yatırılan kişilerin aldatıldıkları” bu nedenle yatırılan paranın iadesi yönündeki kararların kanun hükmü ile geçersiz hale getirilmesi ile karşı karşıya bulunmaktayız. Üstelik bu yasa geriye dönük olarak da işletilmek suretiyle bugüne dek yıllardır verilen hukuk mücadelesi sonucu elde edilen kazanımların da ortadan kaldırılma tehlikesi gündeme gelmiştir.. Yasa tasarısı şu an Cumhurbaşkanı onayını beklemekte olup bu haliyle yasalaşması halinde hukuka güvenin , kuvvetler aykırılığı ilkesinin, yargı bağımsızlığının ağır şekilde zedeleneceği açıktır.
Kombassan mağdurları için bu yasa, haklarını almalarının önünde ciddi bir engel oluştursa da Kanun teklifinin yasalaşması hali Kombassan mağduru müvekkillerimizin, hak ve adalet ve yargı bağımsızlığının savunucuları biz avukatlar için elbette sürecin sonu değildir. Dini ve milli duyguları sömürülmüş müvekkillerimiz için süregelen mücadelemiz, ulusal düzeyde olduğu kadar uluslararası düzeyde de tüm hukuki yollar tüketilinceye dek devam edecektir!!!
Süreç kombassan mağdurları vekilleri olarak ve yargının bağımsızlığı ilkesinin yılmaz savunucuları olarak tarafımızdan da yakından takip edilmekte ve gerekli yasal tüm müracaatlar tarafımızdan yapılmaktadır.
Güncel gelişmeler yine internet sitemiz üzerinden paylaşılacak olup, ayrıntılı bilgi için hukuk büromuz ile irtibata geçilmesi gerekmektedir.
Hakka dayanan, adil günler için mücadelemizde başarılı olacağımız inancı ile….